Seyyal Taner’den sisteme isyan
Kaybettiğimiz canlara yanarken, hayata tutunarak geride kalanlar için güçlü olmaya, tam da bu yüzden yüzümüzü hoşluklara dönmeye her zamankinden daha çok muhtaçlığımız var. Hoş müziklere, kaygımıza ya da isyanlarımıza ortak müziklere da muhtaçlığımız var. Tam da zelzele sabahına uyanmadan birkaç gün evvel Seyyal Taner sesimizi yükselttiğimiz tertibe “yeter” diyen nefis bir müzik yayımlamıştı. Yavaş yavaş müziklere tutunurken, müzik vitrinine, kaldığımız yerden Seyyal Taner’le ve isyan eden müziğiyle dönmek istedim.
YETTİ GARİ!
Seyyal Taner bir devrimcidir. O kendine has söyleyişiyle, usulüyle, tutumuyla da vakte nefis direniyor. Hem 90’lar tadıyla, hem esprili politik göndermesiyle yeni müziği “Elma” şahane. Anlayana, müziğin bildirisi da çok yerinde, hele artık avaz avaz söylesek yeridir: “Yetti Gari!”
Depremden evvel şarkıyı dinler dinlemez müziğin prodüktörü, retro- pop gurusu Hakan Eren’i aramıştım, hatta zevkten dört köşe bir halde, Ossi Müzik etiketiyle yayımlanan müziğin uygun bir pop müziği olmakla kalmadığını, Seyyal Taner’e çok yakıştığını ve protesto haline da bayıldığımı anlatmıştım. O gece Twitter üzerinden birinci yaptığım yoruma, Seyyal Taner de kendi hesabı üzerinden: “Cenkçim çok hoş özetlemişsin”, demişti, uçmuştum. Sevgili Seyyal Taner, siz de çok düzgün iş çıkarmışsınız. Üzülerek söylüyorum ki, kimi büyük sesler ve ikonlar kendilerine uygun müzikler seçmeyi pek beceremeyebiliyorlar ve dinlemesi bile üzüyor lakin sizin kusursuz seçiminizle, söyleyiş üslubunuza uygun bir havada ve yeniden o meşhur gücünüzle adeta baş tutan müziğiniz sizi yeniden parlatıyor. Bu göndermelerle dolu projenin koordinatörlüğünde Pelin Kakırman yer alıyor. Şarkını kelamları Sadettin Dayıoğlu’na, müziği Sadettin Dayıoğlu ve Ödül Erdoğan’a ilişkin. Modülün düzenlemesi de yeniden Ödül Erdoğan imzası taşıyor. Bu ortada direktör koltuğunda Gökhan Özdemir’in oturduğu klibe de bir orta kesinlikle göz atın. 8 dansçıyla Seyyal Taner; müzikte etraf, iklim, iktisat derken giderek karanlığına düştüğümüz tüm dünyaya haykırıyor lakin Tarkan’ın “Geççek” müziği üzere bizim memlekete çok yakışıyor. Ne var ki bizdeki karanlık dünya ile yarışır, yediğimiz de elma değil ayva.
