‘Toplumun yarısını geride bırakamayız’

“Derin bir kederin yanında büyük bir dayanışmayla uğraş etmekte olduğumuz 6 Şubat tarihli zelzele felaketinin tesirleri dahil olmak üzere hiçbir krizden toplumun yarısını geride bırakarak çıkamayız. Araştırmalar afet ve krizlerde bayanların erkeklere nazaran daha olumsuz etkilendiğini ortaya koyuyor. Kimseyi geride bırakmadan, yaşadığımız afetin olumsuz tesirlerini azaltabilmek için toplumsal cinsiyete hassas kriz idaresi stratejilerine öncelik vermeli, eşitsizliklerle faal biçimde gayret etmeliyiz. Bu kapsamda afet bölgesinde şiddet riskine karşı güvenliğin yanı sıra barınma, sıhhat, eğitim üzere tüm alanlarda bayanların görüşleri ve muhtaçlıkları kapsamlı biçimde ele alınmalıdır.”

Kalkınmanın koşulu

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, insan hakları, demokratik gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez olduğu vurgulanan açıklamada şu tabirlere yer verildi:

“Tüm kamu, özel dal ve STK karar noktalarında bayanların eşit temsilini hedeflemeliyiz. Bayana yönelik erkek şiddetini odunsuz halde ortadan kaldırmak için İstanbul Mukavelesi başta olmak üzere tüm düzenekleri harekete geçirerek gayrete devam etmeliyiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunda kadın-erkek omuz omuza en sıkıntı şartlarda ülkemizi inşa etmeyi başardık. Cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakırken de daha demokratik, gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye amacını tekrar eşitlikten güç alarak inşa edeceğimize inanıyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında gayemiz; her alanda kadın-erkek eşitliğini başarmak olmalıdır.”