Üniversitelerde bahar periyodu bugün uzaktan eğitim ve kaosla başlıyor
Üniversitelerde bahar periyodu bugün “uzaktan” ve kaosla başlıyor. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yurtların depremzedelere açılması için aldığı “uzaktan eğitim” kararına büyük reaksiyon gelmesine karşın yanlıştan dönülmedi.
Bölgedeki öğrencilerin internet ve tablet yetersizliği nedeniyle çevrimiçi derslere katılması neredeyse imkânsız. Üniversitelerin bir kısmı kampuslarını açma, akademisyenleri ve idari çalışanları kuruma çağırma kararı aldı.
YÖK’ün kararı yüzünden öğrencilere “Mutlaka okula gelin, derslere yüz yüze katılın” denilmiyor lakin isteyen öğrencilere de sınıflar açık. Uzaktan ve hibrit eğitimin kahırlarını çok düzgün bilen akademisyen ve öğrenciler, bu periyottan randıman alınamayacağını düşünüyor.
KARARDAN DÖNÜLMELİ
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Lideri Selçuk Pehlivanoğlu, salgın devrinde uzaktan eğitimden fayda sağlanamadığına dikkat çekerek, “Uzaktan eğitim üniversitelerin kapanmasıdır. Toptancı bir yaklaşımla herkese birebir gömleği giydirmenin yararı yok. Karar üniversitelere bırakılmalıydı. Ülkeler travma yaşanırken ani kararlar alabilir fakat bu kararların bazen sonradan yanlış olduğu anlaşılır, geri alınması gerekir” dedi.
Pehlivanoğlu, dernek olarak tekliflerini şöyle sıraladı:
– Bölgede 304 bin 700 önlisans, lisans ve doktora öğrencisi var. Bu öğrencilerin hızla büyük vilayetlerdeki yurtlara yerleştirilmesi gerekir. Devlet ve vakıf üniversitelerinde yarım periyot konuk öğrenci olarak tahsil görsünler.
“YÜZ YÜZE OLMALI”
Yurt kapasitesini öteki vilayetlerde okuyan bölge çocuklarına ayırmamız gerekir. Türkiye’nin tamamında 720 bin yurt kapasitesi var. Bunun 850 bine çıkarılacağı söyleniyor. Afet bölgesindeki kapasite 73 bin 578. Münasebetiyle bu yurt kapasitesini bölgedeki öğrenciler doldurur.
– MEB, 18 milyon öğrenciye sahip olmasına karşın çok hakikat bir formda bölgedeki okulların kademeli olarak açılacağını bildirdi. Herkese birebir gömlek giydirilmedi. Kararı her üniversite kendi şartlarına nazaran vermeli.
– Pandemi ve üzerine ekonomik kriz nedeniyle üniversiteler için göç sayıları önemli oranda düştü. Herkes kendi vilayetinde okuyor. Bu öğrenciler yüz yüze eğitime geçmeli.
– 3.5 milyon öğrenciyi üniversitelerden uzaklaştırmak yerine en az 3.1 milyon öğrencinin eğitime devam etmesi sağlanabilir.
– Nisan başından evvel YÖK’ün kararını gözden geçirmesini istiyoruz zira bizim ülkemizde akademik süreyi uzatmak hem çalışanların baskısı hem öğrencilerin tatil isteği yüzünden gerçekleşemiyor.
“KARAR KATİYETLE YANLIŞ”
Hatay’da meskeni çöktüğü ve bölgede ömür alanı kalmadığı için ailesinin kimi üyeleriyle birlikte Ankara’ya giden üniversite öğrencisi Melisa Hasanoğlu: “Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesiyle ilgili alınan kararların katiyetle yanlış olduğunu düşünüyorum. Her felakette, her acil durumda üniversiteleri kapatmak aslında yetersiz olan eğitim sistemini daha da fazla çökertmektedir. Sarsıntı bölgesindeki üniversitelerin ve depremzedelerin hakları korunarak, onlar için mağduriyet oluşturmayacak bir biçimde bu süreci atlatmamız gerektiğini düşünüyorum. KYK yurtlarını da kalan ailelere pak ve sistemli ömür alanları oluşturarak öğrencilere geri açmalılar. Yaşadığımız felaketler bilime ve akla değer vermediğimiz için daha da büyük tesirler bırakıyor. Evet çok yıprandık, çok sıkıntı vakitler yaşadık lakin yaralarımızı birlikte sarabiliriz. Türkan Saylan hocamızın da dediği üzere ‘Eğer bir yerde bilime, demokrasiye, barışa ve aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın, vefata saniyeler kalmış olsa bile…’ Vefat her vakit başucumuzda fakat biz eğitime ve bilime ehemmiyet vererek elimizden geldiğince felaketlerin önünde durabilmeliyiz. Yarına umutla bakabildiğimiz günler dileğiyle…”
