Son dakika… Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kıymetli açıklamalar

r.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Bugün sizlerle ülkemiz iktisadı ve finans kesimimiz açısından stratejik kıymette bir açılış merasimi münasebetiyle bir ortadayız. Artık son 3 gününün içinde olduğumuz Ramazan’ınızı tebrik ediyorum. Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin çabasındayız. Sıkıntı günlerde millete umut olmanın uğraşındayız. Zelzele bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden yatırımlara sürat veriyoruz. Durmak yok yola hizmete eser kazandırmaya devam diyerek millietimizi hayalleriyle buluşturmaya devam ediyor.

İFM’in birinci etabının açılış heyecanını yaşıyoruz. Dünyada New York, Londra, Frankfurt üzere asırlık merkezlerin yanında, Dubai, Hong Kong üzere sonradan bu listeye dahil olan finans merkezleri de bulunuyor.

Asya ve Avrupa ortasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik pozisyonu İstanbul’un önünde yeni fırsat pencereleri açıyoruz. Büyütme üzerine şurası Türkiye İktisat Modeli’yle gayelerimizi bir adım daha üst taşıdık. Doğu ve Batı ortasında coğrafik ve ticari köprü misyonu üstlenen İstanbul’un birebir bağı kurma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. İktidara geldikten sonra bu muştuyu vermiştik. İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. artık de bu işin fiziki koşullarını oluşturduk. Kimlerle uğraş etmedik ki. MB’yi İstanbul’a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki, Vakıfbank için birebir şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizin haberleri yok. Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyle işte tekrar finans merkezi olma vazifesini üstleniyor.

İFM Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen vakitlerde ülkemizi global bir finans merkezi haline getirmek için geliştirilen projedir. 2013 yılında inşasına başladığımız Merkez Bankası, kamu bankaları ve borsa dahil ülkemizin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdik. 65 milyar lira yatırım bedeliyle en itibarlı projeyi hayata geçirdik. Sıfır atıklı uyumlu vasıflarıyla örnek projedir. Birinci eser kontratına dayalı yeşil kira sertifikasıyla elde edilen 600 milyon liralık fonu yeşil dostu projelerle kullanıyoruz. Otel, 26 bin 500 araç kapasitesiyle akıllı kent modeliyle iş dünyanın tüm gereksinimlerine yanıt verecektir. İstanbul’umuzun Avrupa yakasından sonra Anadolu yakası başka bir zenginliğe kavuşmuştur.

İFM yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamasıyla ülkemiz iktisadına önemli katkılar sağlayacaktır. 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Kurumlarımızın bir ortaya gelmesi ekosistemin oluşmasının birinci adımıdır. İFM milletlerarası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirerek iktisada kazandıracaktır. Finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır. İktisatta öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine ivme kazandıracaktır. Fintech ve iştirak finans alanlarında global üs haline geleceğini düşünüyoruz. İştirak Finans Strateji Belgesi’yle yol haritamızı belirlemiştik. Ulusal fintech strateji evrakını de paylaşacağız. Genç girişimcileri destekleyeceğiz ve yalnız bırakmayacağız. 10 yıllık çetin uğraşın her basamağı zorlukla dolu bir emeğin eseridir.

İFM ile Türkiye yıllardır dışlandığı alanda artık ben de varım diyebilme iradesi ve yüreği göstermiştir. Türk iktisadının finans bölümünün lokomotifliğinde süratle büyütecek bu merkezin ülkemize güzel olmasını diliyorum.

İFM’de emeği geçen TVF ve Emlak Konut başta olmak üzere herkesi şahsım milletim ismine tebrik ediyorum.

Ülkemiz 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçim sürecinin içinde bulunuyor. 27 gün sonra sandıklara gidilecek, Türkiye’nin geleceğine dair kritik karar vereceğiz. Yalnızca adaylar, partiler, ittifaklar arsında değil, tıpkı vakitte iki farklı anlayış ortasında da önemli tercih yapacağız. Milletimizin 21 yıldır olduğu üzere eser, hizmet ve yatırım siyasetinden yana olacağına inanıyoruz. Ekonomik kalkınma seyahati kesintiye uğramayacaktır. 2002 öncesi Türkiye’yi bilen insanlarımız gerektiğinde bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik ve ekonomik karlarından geriye gitmeye müsaade etmeyecektir. Aziz milletimiz bismillah diyerek Türkiye Yüzyılı’nı başlatacaktır.

Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan siyasetçi olarak Allah’ın müsaadesiyle sandığın renginden en ufak kuşku duymuyorum. Sonuçtan bağımsız olarak seçim devirleri siyasetçilerin kantara çıktıkları günlerdir. Bu günler herkesin heybesinde ne varsa ülkenin geleceğine dair gayesi varsa ortaya döktüğü vakitlerdir. Millet bu periyotta siyaset kurumuna kulak kesilir. Böylelikle gelecek 5 sene boyunca kim ve hangi zihniyet tarafından yönetileceğine karar verir. Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkemizi gaye ve hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı oraya çıkmıştır. 2002 öncesinde ülkemizin neden geride kaldığını hizmet ve eser kıtlığı yaşandığını, milletin neden yıllarca yokluğa mahkum edildiğini de göstermiştir. Batılı tefecilerden 300 milyar dilenme, her şeyi parasız verme, IMF reçetelerine teslim olma üzere sayısı abuk subuk vaadi burada konuşmaya kıymet bulmuyorum. 300 milyar dolar İngiltere’den getirecekmiş. Tefecilerle görüştü, anlaştı, onlar kelamlar verdiler. O da o kelamları motamot buraya aktarıyor. Sanki sizler bu türlü birşeye inanıyor musunuz? Mümkün mü? 20 yıl başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptım. Bu türlü bir safsata hile dünyanın hiçbir başkanında görmedim. Bu zavallı ne yazık ki hayatında bir SSK var ki, SSK’yı batıran bu değil mi? Savaş Ay hayatta olsaydın da millete gösterseydi. Hastanelerin hali neydi, artık ise kent hastanelerimizle dünyaya meydan okuyoruz.

Bakkal hesabı yapacak kadar herkes bunlarla iktisadın yönetim edilemeyeceğini çok uygun görüyor. Muhalefetin içinde düştüğü durumu kah gülerek kah siyaset kurumu için üzerek gülüyor. Meydanlarda iki anahtarla dolaşanların kendini iki anahtardan da ettiğini unutmaz. IMF çantacılarının ülkeyi geride bırakacak vaatlerini millet çok güzel bilir. Milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortadan kaybolduklarını millet unutmaz.

Yedili masanın etrafında olanlar var ya onlardan bir tanesi de Davos’tayız. Davos’ta Kahn IMF’in başında, onla görüşme yapıyoruz. Kendisine dedim ki, ikide bir adamları gönderiyorsunuz ve bunlar Türkiye’yi yönetim etmek ismine konuşuyorlar, taksitlerinizi alıyor musunuz? Türkiye’yi yönetim etmek bana aittir. 23,5 milyar dolar IMF’e borcumuz var. 2013’e kadar IMF’e ödemeleri yaptık, bitirdik, daha sonra ne oldu. Şu anda CHP’nin sözcüsü zat ve bir de ortağı olan bir orta dokunaklının başında olan zat kapalı kapıların arkasında otellerde oturup IMF ismine pazarlık yaptılar. IMF’ten takviye almadan bu işi yürütemeyeceksiniz diye. İktisatta meşakkat varmış, yok, biz pek düzgün yolumuza devam ediyoruz. MB’nin de rezervi 22,5 milyar dolardı. Başbakanlık dönemimde 135 milyar dolara çıkardık. 2013’te IMF ile ilişiği kestik, merkezin döviz rezervi arttı, şu anda da gereksinimimiz yok. Ülke hazinesi tam takır olduğu için IMF’ten alınan borçlarla memur emekli maaşlarının ödendiğini bu millet unutmaz. SHP, CHP devirleriydi, millete çok zahmet çektirdiler çok. Geçmişte SSK’yı nasıl batırdığını, millet bunların ülkeyi nasıl soyup soğana çevirdiğini asla unutmaz. 90’lardaki popülist telaffuzların ülkeyi nasıl çöküşe götürdüğünü bu millet unutmaz.

Şimdiye kadar ülkemizde hiçbir siyasetçi millet yol mu yiyecek, lafa bak. Önünde de profesörler kızmasın, köprü, otoyol mu yiyecek. Soğandan patatesten haber ver. Sen ne soğanın tadını bilirsin ne de soğanı masaya koyup dağıtamazsın. İktisat cahili eser ve hizmet düşmanı olmuşlardır. Dünyayı az buçuk takip eden kimse bu türlü bir cümle kurmaz. Köprü, viyadük, havalimanları olmasaydı biz Türkiye’nin bir ucundan başka ucuna nasıl giderdik.