Gebe Bayanların Ultrason İmajındaki Bu Form Nedir?

Geçtiğimiz günlerde bir hekim, Twitter’da hastasının ultrason manzarasını paylaştı. Birinci bakışta patiye ve hatta muştaya benzetilebilecek bu manzara, hastasının da başını karıştırmış olmalı ki “Doktor Beyefendi bu patiler ne, kedi mi doğuracağım?” diye sordu.

“Ben doğurdum, benim çocuğum.” diyen kedi-köpek annelerine malzeme çıkartan bu imaj aslında neye ilişkin?

“İnsanı yaşama bağlayan bir şey…” desek?

Elbette kedi-köpek patileri de insanı yaşama bağlıyor. Lakin, bu imajdaki biraz daha biyolojik. Aklınıza bir şeyler gelmeye başladı mı?

Evet! Patiye benzeyen bu imaj aslında bir “göbek kordonu”.

Muşta yutmuş birinin midesi üzere de anlaşılabilen bu ultrason imajı, aslında anne babalarımızın üniversite bahçelerine bir heves gömdüğü göbek bağı.

Fetüsün göbek bağı direkt olarak annenin dolanım sistemine bağlı değildir, plasentaya bağlıdır. Hekimin da dediği üzere “insanı hayata bağlayan” bir bağdır. 

Göbek bağı, öteki organlara nazaran eşsiz bir yapıya sahip.

Fetüsün bir kesimi olan göbek kordonunun sahip olduğu ven, plasentedan gelen oksijenli ve besinli kanı iletir. Arterler ise bebeğin kalbinin pompaladığı oksijensiz ve besinsiz kanı taşır.

Ayrıca bir venin oksijenli kanı taşıması ve arterlerin (atardamarların) oksijensiz kanı taşıması biyolojimizde alışıldık bir durum değildir. Göbek bağında diğer organlardan farklı olarak 2 arter ve 1 ven bulunması ortaya sevimli patiye benzeri bir manzara çıkarıyor.

Göbek bağı çabucak hemen 50 cm uzunluğundandır ve o kadar sağlamdır ki sırf bistüri ile kesilebilir!

Göbek kordonu, çok sağlam bir yapıya sahip olduğundan sadece bistüri üzere çok keskin bir aletle kesilmesi gerekir. 50 cm uzunluğundaki ve 2 cm çapındaki göbek bağı, şayet vaktinden erken yahut geç kesilirse bebek için çok fazla risk doğurabilir.

Bağ kesildikten sonra göbeğimizde bir yara kalır, işte bu yara güzelleştikten sonra ortaya çıkan manzara de “göbek deliği”mizdir. Başka memeliler de göbek bağına sahiptir. Onlar bu bağı ısırarak koparır ve böylelikle salyalarındaki enzim, kopmadan sonraki kanamayı önler. 

Doktorun paylaştığı tweet’in altında şöyle komikli yorumlar da bulunuyor:

• Kaynaklar: Mehmet Emin İsmin, turkcerrahi