74 yaşındaki bayanı boğazını keserek öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet
Olay, 15 Ekim 2020 tarihinde Palandöken ilçesi Abdurrahman Gazi Mahallesi’ndeki bir sitede meydana geldi. Yalnız yaşayan annesi Melek Bulut’tan haber alamayan kızı, meskene gitti. Doğal gaz sayacının üzerindeki anahtarla kapıyı açıp içeri giren kızı, Melek Bulut’u boğazı kesilerek öldürülmüş buldu. İhbarla eve gelen polis, yapılan araştırmada kapıda zorlama olmadığını belirledi. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, cinayet şüphelisi olarak sitedeki müteahhit firmada çalışan inşaat çalışanı Mustafa Kuvvetli’yi gözaltına aldı. Kuvvetli, musluk tamiri için meskene çağıran Melek Bulut’u öldürdüğünü itiraf etti.
KÜFÜR VE BIÇAKLI ATAK İDDİASI
Tutuklanan Mustafa Kuvvetli hakkında Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Duruşmalarda hatasını itiraf eden Kuvvetli, Melek Bulut’un kendisini bozuk olan banyo musluğunu tamir için çağırdığını, sorun olmadığını söyleyince küfrederek bıçakla saldırdığını ileri sürdü. Karar duruşmasında Mustafa Kuvvetli, ‘kasten öldürme’ hatasında ağırlaştırılmış müebbet, ‘nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme’den 6 ay, ‘cinsel saldırı’ cürmünden 5 yıl ve ‘kilitlenmek suretiyle hırsızlık’ cürmünden ise 3 yıl 9 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
KARARIN MÜNASEBETİ DE AÇIKLANDI
Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, kararın münasebetini de açıkladı. Gerekçeli kararda, Mustafa Kuvvetli hakkında ‘kasten öldürme’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘kilitlenmek suretiyle hırsızlık’ cürümlerinden dava açıldığı aktarılan kararda, ‘nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme’ hatasından dava açıldığı ve birleştirme kararı verildiği belirtildi. Kararda, olay yeri inceleme raporuna nazaran, kapının açık olduğu ve zorlama olmadığı, girişte sayaç üzerinde konutun anahtarının bulunduğu, konutta dağınıklık ve boğuşma izlerinin bulunmadığı, Melek Bulut’un ayak hizasına kadar sıyrılmış çamaşır ve pijama bulunduğu, mutfak tezgahında ve odada iki bıçak olduğu, televizyonun sesinin açık olduğu ve banyo ile oda ortasında etek bulunduğu yer aldı.
MAKTÜL SANIĞA KARŞI KOYAMADI
Kuvvetli’nin beyanları ortasında kısmi çelişkiler olduğu aktarılan kararda, olay ise şöyle anlatıldı:
Kuvvetli’nin bilinmeyen halde konuta girdiği, anlatımlardan Melek Bulut’un koridorda olduğu, sanığın koridorda boğazına bıçak dayadığı, eteğin sanık tarafından yahut zorlamasıyla maktul tarafından holde çıkartıldığı, sanığın eteği çıkardıktan sonra odaya sürüklediği ve kanepeye oturttuğu, maktulün vücut bakımından kendini savunamayacak durumda olduğuna ait rapor ve otopsi raporunda savunma yarası olabilecek bulguların tespit edilememesi ile sanığın alınan hekim raporunda maktul tarafından boğuşma sırasında oluşabilecek yaralanma tespit edilememesi karşısında maktulün sanığa karşı koyamadığının değerlendirildiği, sanığın maktulün boğazına dayadığı bıçağı gırtlağına soktuğu sabittir.
HAREKETSİZ KALANA KADAR BOĞAZI KESİLMİŞ
Bıçağın kırılarak Kuvvetli’nin elinde kaldığına değinilen kararda, “Sanığın beyanına nazaran bıçağın kırılan kısmının kıyafetlerin içine düştüğünü zannederek ölmediğini düşündüğü, maktulün olayı anlatacağını, yakalanacağını ve rezil olacağını düşünerek ikinci bir bıçak aldığı, otopsi raporunda kırılan bıçağın oluşturduğu kesinin etrafında sıyrık ve yüzeysel kesiler olduğunun belirtilmesi, bıçakta yapılan incelemede maktulün ve sanığın genotipinin karışık halde bulunması birlikte değerlendirildiğinde sanığın bıçakla maktul hareketsiz kalıncaya kadar boğazını kestiği ve kendisini parmağından yaraladığı, öldüğünden emin olduktan sonra odadan çıktığı, bıçağı mutfakta yıkadığı ve bıraktığı, odaları gezerek çalabileceği eşya aradığı sabittir” denildi.
SOĞUKKANLI VE KENDİNDEN EMİN ŞEKİLDE
Kararın devamında şu tabirlere yer verildi:
“Maktulün İsimli Tıp Kurumu raporunda vücut bakımından kendisini savunamayacağının belirtilmesi ile sanığın savcılıkta alınan beyanında maktulle arbede ettikten sonra konuttan çıkma imkanı varken konuttan çıksaydı maktulün olayı diğerlerine anlatarak kendisini rezil edeceğini, başının belaya gireceğini düşünerek meskenden çıkmadığını beyan ettiği, kanepeye oturttuğu maktulün boynuna bıçağı sapladıktan sonra şimdi ölmeyen maktulün boğazını hareketsiz kalıncaya kadar ikinci bir bıçakla kesmeye devam ettiği, olayın devamında itidalli ve kendinden emin bir formda bıçağı ve ellerini mutfakta temizlediği, hırsızlık gayesiyle konutta gezindiği dikkate alındığında sanığın aksiyonunu vücut bakımından kendisini savunamayacak maktule karşı hayatta kalması halinde kendisinin yakalanabileceğini düşünerek yakalanmamak maksadıyla taammüden öldürme cürmünü işlediği sonuç ve kanaatine varılmakla ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.”
