Güneş, su, rüzgâr harmanıyla büyüyor

Dünyanın içinden geçtiği konjonktür, başta güç olmak üzere tüm alanlarda arz güvenliğinin, kaynak çeşitliliğiyle ne kadar ilintili olduğunu kanıtladı. Güç özelinde ise yenilenebilir kaynaklar, hem tabiatın korunması hem de dışa bağımlı olmadan üretimi mümkün kılması açısından öne çıkıyor. Son devirde büsbütün sürdürülebilir kaynaklara yatırım yapmasıyla dikkat çeken Cengiz Güç, rüzgar, güneş ve hidroelektrikte hibrit santrallarının toplam heyeti gücünü 2023’te 3000 MW’a ulaştırmayı planlıyor. Cengiz Holding Güç Küme Lideri Ahmet Cengiz, sorularımızı yanıtladı.

*Grubunuz güç dalı açısından 2022’de nasıl bir yıl geçirdi? Yatırım, üretim, satış fiyatları ne oldu? Amaçlar tuttu mu?

Grup olarak uzun yıllardır güç, katma pahalı sanayi ve maden teknoloji alanlarına odaklanıyoruz. Ülkemizde ve yakın coğrafyada bu alanlara öncülük yapan kümelerin başında olmayı sürdürüyoruz. 43 bin kişilik dev bir aile olarak son 5 yıldır tüm yatırımlarımızın ve tesislerimizin odağında ileri teknoloji, Ar-Ge ve sürdürülebilirlik bulunuyor.

2022 yılı Cengiz Holding ve tüm iştirakleri için başarılı bir yıl oldu. Pandeminin üzerine başlayan Ukrayna savaşı, bilhassa bizim de içinde bulunduğumuz bölgede kıymetli sonuçlar doğurdu. Biz bu süreçte çevik yapımız sayesinde yeni şartlara çabuk ahenk sağlarken fırsatlar konusunda da süratli hareket kabiliyetimizi kullandık. Böylelikle 2022’yi hasarsız ve başarılı bir halde geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bunun için tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Güç iş kolu, son periyotta olduğu üzere 2022’de de Cengiz Holding’in en süratli büyüyen alanlarından biri oldu. Hem güç arz güvenliği hem de yenilebilir güç seferberliği konusunda, Türkiye iktisadına çok önemli bir bedel yaratan güç iş kolumuzda elektrik üretimi, dağıtımı ve satışı ile doğal gaz dağıtımı bahislerinde faaliyet gösteriyoruz.

*Rusya-Ukrayna savaşının güç kesiminde başta doğal gaz olmak üzere meçhullüğü artırması karşısında hangi aksiyonları aldınız? Yeniden Rusya-Ukrayna savaşının akabinde güç güvenliğini garantiye almanın bir yolu olarak daha sık telafuz edilmeye başlanan hidrojen ve nükleer güç hususlarına bakışınız nasıl? Bu alanlarda Ar-Ge, yatırım üzere planlarınız var mı?

Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaş, gözlerin yine güç kaynaklarına çevrilmesine neden oldu. Her ne kadar biz Rusya’ya ambargo uygulamayan ülkeler ortasında yer alsak da güç güvenliği konusu tekrar gündeme geldi. Natürel bir sanayi şirketi olarak artan fiyatlardan da olumsuz etkilendik. Küme şirketlerimizden Cengiz Güç, son periyotta büsbütün sürdürülebilir kaynaklara yatırım yapıyor. Aslında savaştan evvel aldığımız bir kararla sanayi tesislerimizdeki elektrik tüketimlerini de yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya başlamıştık. Örneğin Eti Alüminyum tüm elektriğini hidroelektrik santral ve güneş güç santrallerinden karşılıyor. Kısa vadede Eti Bakır’la ilgili de bu tarafta yatırımlara başlayacağız. Münasebetiyle bizim savaştan evvel endüstrideki stratejik dönüşümümüz, savaşta ortaya çıkan belirsizlik ve dalgalanmalara karşı ne kadar yanlışsız bir karar almış olduğumuzu da gösterdi.

Türkiye pek çok kaynaktan güç üreten bir ülke, nükleer de bunlardan biri olacak. Kaynak çeşitliliğinin, yalnızca güç alanında değil her dalda arz güvenliğine büyük katkısı var. Bu noktada nükleer teknolojiye sahip olmayı daha çok önemsiyorum. Biz ise orta vadede yenilenebilir güç kaynaklarına odaklanmayı sürdüreceğiz.

*Yenilenebilir güce son 5 yılda ne kadarlık yatırım yaptınız? Bu alanda yıllık üretiminiz nedir? Bu üretim, güç üretiminizin ne kadarını oluşturuyor?

Hidroelektrik santral ve güneş güç santralinden oluşan Türkiye’nin birinci, Avrupa’nın en büyük hibrit güç santralini Bingöl’de hayata geçirdik. Aşağı Kaleköy Barajı ve Hibrit Güç Santrali, Üst Kaleköy Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile Elazığ’daki Beyhan-1 Barajı ve Hidroelektrik Santrali’yle hidroelektrikte toplam 2.311 MW’lık şurası güçle bu alanda özel dalda Türkiye’nin en büyük oyuncusuyuz. Rüzgar güç santralleri yatırımına 2021 yılında başlamıştık. Çankırı ve Sinop’taki 3 rüzgar güç santraline ilişkin 21 türbini devreye aldık. Kocaeli’de inşası devam eden Karamürsel RES’in de devreye girmesiyle birlikte, 122 MW heyeti güce sahip olacağız. Bunu önümüzdeki yılın birinci yarısında 164 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yeniden RES’lerin altına inşa edeceğimiz güneş panelleriyle hibrit güç santrali yatırımlarımıza devam edeceğiz. Birinci panelleri Sinop’ta kurmaya başladık. Bu proje kapsamında Hamsi RES’e konseyi gücü 35 MW olacak 65 bin güneş paneli eklenecek. Tüm bu yatırımlarla Cengiz Holding’in hidroelektrik, rüzgar ve güneşten oluşan yenilenebilir güç yatırımlarının konseyi gücü önümüzdeki yıl 3.000 MW’ın üzerine çıkacak.

*2023 yılına ait maksatlarınız, planlarınız konusunda bilgi verir misiniz?

2023’te RES ve GES yatırımlarımız devam edecek. Yurt dışındaki yatırımlarımızı da artırmayı planlıyoruz. Özbekistan’da iki doğal gaz kombine çevrim santrali projemiz bulunuyor. Taşkent’te bulunan 240 MW heyeti güce sahip doğal gaz kombine çevrim santralimizde haziran ayında, yeniden 240 MW konseyi güce sahip Sirdaryo’daki santralimiz ise aralık ayı başında ticari satışlara başladı. Özbekistan’daki yatırım fırsatlarını kıymetlendiriyoruz. Önümüzdeki yıl yeniden burada yeni bir yatırıma başlayabiliriz.

*2023 yılının global bazda ve ülke genelinde güç kesimi açısından nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz? Belirsizlikler aşılacak mı?

Tüm dünyada 2022’de, pandemi öncesi periyoda dönüleceği beklentisi vardı. Fakat Ukrayna savaşı nedeniyle bilhassa güç bölümünde dalgalı ve belgisiz bir periyot yaşadık. 2023’te artık güç fiyatlarının stabil hale geleceğini düşünüyoruz. Hem dünyada hem de Türkiye’de doğal gaz fiyatlarında düşüş olacağını kestirim ediyoruz. Bu da birebir formda elektrik fiyatlarına yansıyacak.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, güç pazarında da kıymetli atılımlar yaşanacak. Depolamalı yenilenebilir elektrik üretim tesislerinde bir milat olacak. Bir yıl içinde bu tesislerin yatırıma dönüşmesi çok güç lakin şu anda ağır bir müracaat var. Bunların lisanslama süreçlerinin 2023’te tamamlanacağını düşünüyorum. Tekrar 2023, elektrik fiyatlarının yüksek olması nedeniyle sanayi tesislerinin kendi elektriğini üretmek üzere ağır yatırımlar yapacağı bir yıl olacak. Biz bu çalışmalara 2019’da başladık ve kıymetli bir yol aldık. 2023’ün bu mevzuda öteki tesisler açısından değerli bir yıl olacağını öngörüyorum.

‘Her alanda beşere ve topluma dokunmaya çalışıyoruz’

*Faaliyet gösterdiğiniz yörelerde yürüttüğünüz toplumsal sorumluluk projeleri hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve yurt dışında üretimlerini sürdüren küresel bir küme olarak, bulunduğumuz her alanda beşere ve topluma dokunmaya çalışıyoruz. Şirketlerimizin kendi projeleri olduğu üzere Şaban Cengiz Vakfı (ŞCV) çatısı altında etraf, eğitim, spor, sıhhat, kültür ve tarih üzere alanlarda, toplumsal pahaları ve muhtaçlıkları gözeten toplumsal sorumluluk projeleri üzerinde çalışıyoruz. Son 4 yılda 2.040 öğrenciye burs verdik. Bu sayı yeni gelenlerle birlikte artmaya devam edecek. ŞCV ile birlikte yürüttüğümüz “Kardeş Okullar” projemiz var. Bu projeyle Türkiye’nin tüm köylerindeki çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Hem onların hem de okullarının gereksinimlerini elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz.

Eti Bakır, madencilik dalında faaliyet gösteriyor ve kültüre verdiği dayanakla yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmayı hedefliyor. Bunun birinci ayağında Samsun’daki İkiztepe arkeolojik kazılarına sponsor olduk. Bu sponsorlukları önümüzdeki devirde artırmayı düşünüyoruz. Yeniden sporun gençler için kıymetinden yola çıkarak Eti Bakır’ın faaliyetlerini sürdürdüğü Kastamonu’da masa tenisi atleti gençlerimizin yetişmesi, muvaffakiyetlerinin ülkemizde ve dünyada duyulması ismine değerli bir sponsorluğa imza attık. Harika Lig’de çaba veren ve küresel turnuvalarda ülkemizi temsil eden Kastamonu Masa Tenisi Spor Kulübü’nün başarısına takviye veriyoruz. Tüm üretim süreçlerimizde olduğu üzere kurumsal toplumsal sorumluluk projelerimizin de sürdürülebilir olmasını önemsiyoruz.